28 Kasım 2008 Cuma

Emo kid dünyasına giriş, duygusal ve sofistike hem de konformizm



Şimdi şöle bişey var benim tespit ettiğim. Bu Beyoğlundaki Yapı Kredi'nin önünde oturan Emo kidler gelip benden hep 1 YTL istiyor eve gitmek için ve de evleri de hep Kadıköyde!!! "Karşıya geçicem abi dolmuş parası" diyo. Bak dikkat et otobüs de değil dolmuş parası!!! Şimdi soruyorum siz ey Emo kidler!!


Ulan madem Kadıköyde evin niye gelip Beyoğlunda yerlere oturuyon sora da para istiyon benden eve gitmek için yarraam!? O zaman Kadıköy'e git yerlere otur Rexx sineması önünde felan hem beleş, hem de yol parası yok.


Emo kid sektörünü anlamak güç...

KÜÇÜK BİR KAĞIT, RENKLİ KALEM VE MÜREKKEP...


Sahibi geldi kaçın!

Not : Sahibi POLİKİNİK DİLEMMA

24 Kasım 2008 Pazartesi

The Fall


Son yıllarda eksiksizce beğendiğim nadir yapımlardan. Genelde orası iyidir burası kötüdür, şurası olmuştur burası eksiktir diye hissederim film izlerken. Lakin The Fall kesinlikle olmuş, herşey olması gerektiği kadar zerk edilmiş. The Fountain ve El Laberinto Del Fauno filmlerinin kesişimi gibi birşey. Üstüne üstlük The Cell filminin görsel şovuna da hakim hatta başhakim. Çok sevdim. Müthiş bi film. Saygılar Tarsem Singh!! Kardeşine de selamlar. Yaşasın Dublörlerin Dilemmaları!!!

Not : Pıtırcık tombalak kızımızın "Indian" yanlış anlaması da mükemmele çok yakın...

18 Kasım 2008 Salı

İŞTE 2008 YILININ BEKLENEN ANKETİ !!!

Sevgili anket kurtları. Biliyorsunuz kesin bu anketler başlar yakında. Yok 2008’in en komik spor olayları, yok en acaip insanları, yok yeni yıl kundağı içinde bi bebek gibi gelir, eski yıl yaşlanmış pörsümüş elinde bastonu ile gider. Yarrak gibi benzetmeler, bıkmadılar da. Dolayısıyla bu kez en erken ben davrandım, en önce biz bulacaz bu 2008 kişilerini. 3 tane seçme hakkınız var ve eğer listede adınız varsa seçilme hakkınız da var. Yani nerdeyse demokrasi. Hatta seçtiğiniz üç kişi Mazhar Fuat Özkan dahi olabilir, yani listede olmayabilir bile!! İnanılmaz ama gerçek! Fakat seçtiğiniz 3 kişiyi neden seçtiğinizi de misaller ve detaylar vererek anlatınız, kuvvetlendiriniz anlatımınızı. Gizli oy yok burada. Her şey cillop gibi ortada adeta Üçün Çekilişi!!! Anketimizi sevgili Emil Michel Cioran’ın da demediği bi özlü sözle açalım ; “ Tahsilat tecrübeyle güzelleşir!!”

31 Aralık 2008 tarihine kadar kimse dışarı çıkamaz! Süreniz başladı. İşte soru, işte o kişiler !!!!


Sizce 2008 yılının en mühim kişisi kimdi?


* Usain Bolt
* 2008 mali krizinin başlamasına neden olan kişi
* Usain Üzmez
* Facebook
* Orhan Pamuk
* Korsanlar özellikle Somalili Korsanlar
* CERN
* Travis and Tyler Durden
* Heath Ledger (Why so serious?)
* Fırat (Hayaletli adam)
* Maykıl Felps
* Radiohead'in Türkiye'ye gelmemesi
* Barak Obama
* Jenna Jameson
* Nuri Bilge Ceylan
* Lost adasının finalde ortadan kaybolması
* Entropi
* Tayyip Erdoğan
* İlhan Berk
* Ben (Yani “sen” anketör kişisi)
* Teyzemin Oğlu
* Ergenekon
* Haykocepkinyaseminmoriemreaydın
* Fazıl Hüsnü Dağlarca
* Yemekteyiz (Yekpare saçlı adamın yemek yapmaya çalıştığı porgram)


Not : 2008 yılının bitmesine daha 1,5 ay var. Eğer baktım bu süre zarfında birisi çıktı ortalığı domine ediyor, derhal listeme eklerim. Kimse karışamaz!

Asıl not : Yalnız bu anketi her daim nası tepede tutacam hiç bi fikrim yok. Sanırsam 2009’a kadar bir daha yazı yazmıcam. İyi bi hekır olmama rağmen şimdilik anca bu aklıma geldi. Hadi kalın sağlıcakla biçız…
.
.
.
Anketimizin soundtracki :

Lemon Jelly - Come down on me
Home Video - Sleep Sweet
Black Heart Procession+Solbakken - Voiture En Rouge
Eels - That's not really funny

GREGOR SAMSA



Gregor Samsa o sabah uyandığında kendisini bir protona dönüşmüş olarak buldu. Devcileyin bi borunun içinde öylece duruyordu. Birden içi kımıl kımıl olmaya başladı. Hızlanmak geliyordu içinden. Hızlandıkça hızlandı. Hızlandıkça hızlandı. Hızlandıkça hızlandı. Karşı yönden gelmekte olan bir protona kafayı gömdü…


MÜLKSÜZLER



Sevgili Deniz Bay kal !

ADLANDIRILAMAYAN


Emine Erdoğan'ın kafasında mavi bir şey var benden söylemesi...

16 Kasım 2008 Pazar

İSTİNYE PARKTA TAVUKLU PİLAV BİLE YİYEMEDİM!!!


Dün akşam İstanbul’un sikik alışveriş merkezlerinden İstinye Park’a gittim ilk kez. Amacım Saray Muhallebicisinde tavuklu pilav yemekti. Çok güzel yapıyorlar çünkü. Yoğurtları da çok güsel.




İçeri girer girmez sevgili Harun Erdenay’ı gördüm. Tek başına etrafa bakınıyordu. Sanki birini bekliyor gibiydi. Sonra alt kata inip, yürümeye başladım. İleride İbrahim Kutluay ve sevgili eşi Demet Şener’i gördüm. İbrahim’in kulağında cep telefonu, etrafına bakınıyordu sürekli. Belli ki buluşacakları kişiyi arıyor fakat buluşacakları kişi telefonunu duymuyor ve açmıyordu. Dedim kesin Harunla buluşacaklar, onu arıyor : ))) Ama İstinye Park dinozor mezarlığı büyüklüğünde olduğu için bulamıyorlar birbirlerini. Derhal yanlarına sokulup, gülümseyerek İbrahim Kutluay’a yaklaştım. “Harunu mu arıyorsun?” dedim. Demet Şener de ben İbrahimle konuştum diye onu tanıdığımı düşünüp bana gülümsedi, ben de ona gülümseyip “Merhaba Demet Şener” dedim. Bu sırada İbrahim Kutluay bana anlamsızca bakıyordu. Ben tekrar “Harunu arıyorsun di mi? Ben yerini biliyorum” dedim.” Harun kim?” dedi. “Erdenay” dedim yine gülümsedim. “Hayır” dedi. İşte bunu hiç beklemiyordum. Gülümsememi sabit tutmakta zorlanıyor, İbrahimle sohbete devam etmekte güçlük çekiyordum. Ellerimi ceplerime sokup, “Demin yukarıda Harun Erdenayı gördüm, o da seni arıyordu da ondan sordum” dedim. Niye böyle bir şey dediğimi hiç anlayamadım. Birden şaşırarak “Gerçekten mi ?! Dur arayayım bakim Harunu” deyip cep telefonundan bi numara çevirmeye başlayınca ben “iyi günler” deyip arkamı dönüp koşmaya başladım.


Üst kata çıktığımda Harun Erdenayı yine gördüm. Kan ter içinde kalmıştım. Cep telefonuyla konuşuyordu. Ben de hemen onun yanındaki mağazanın vitrinine bakar gibi yapıp, dinlemeye başladım. Nefes nefeseydim. “ Yok be abi, ben bizim Orhun Ene ile buluşmaya geldim… Alla alla ben kimseyle konuşmadım ki burda?... Nasıl biriydi? Hımmm öle birini tanımıyorum abi ben... Anladım ah ah ah. Yarım akıllıdır belki ah ah ah… Ama istiyorsanız siz de gelin, hep beraber otururuz… Tamam abi görüşürüz. Demet’e de çok selam. “ Harun Erdenay telefonunu kapatıp kafasını salladı garip garip gülümseyerek. Arkasını döndüğünde göz göze geldik. Çok terliyordum. Gözlerim belermişti. “Merhaba Harun” dedim. Gülümsedim. “Bi imza verir misin?” derken ben, o bana cevap vermeden yanımdan geçti gitti. Arkasından “ Löbron James çok iyi ama asla bir Maykıl Jordan olamaz bence” diye bağırdım. Alt kata inen yürüyen merdivende ilk önce beli daha sonra omuzları en sonunda da kafası görüş alanımdan çıktı.


Tekrar vitrine dönüp, alıcı gözlerle bakar gibi yaptım, moralim bozulmuştu. İçerdeki tezgahtar kızlar bana bakıp gülüyordu. Ben de onlara gülümsedim, bu kez kahkaha atmaya başladılar. Kadın iç çamaşırı dükkanının vitrinine bir süre daha avel avel baktıktan sonra eve dönmeye karar verdim. Alt kata baktım. Harun Erdenay İbrahim Kutluay ile konuşuyor hep beraber kahkahalar atıyorlardı. Tam o sıra Demet Şener beni onları izlerken gördü ve beni onlara işaret etti. Hep beraber bana dönüp baktılar. Göz göze gelir gelmez ardıma bakmadan deparı koyup, koşarak çıktım İstinye Parktan. Tavuklu pilav yiyemedim…

7 Kasım 2008 Cuma

SEVGİLİ EMRE AYDIN!! KANKA!! NABER? : )))


Öncelikle sevgili Emre Aydın'ı tebrik ediyorum. Hayko kazansa onu da tebrik ederdim. Emre MTV den ödül kazanan ilk Türk oldu. Gerçi herkesin orijini Türk ama olsun. Hatta Terminatörler de Türkmüş. Geçen fark ettim Sarah Connor ın günlüklerini izlerkene. İlk düşünen robotun adı da Türk çünkü. Alın işte! Herkes Türk! Bütün ödülleri aslında Türkler kazanıyor! Konudan uzaklaştık sanırsam yaklaşalım tekrar.

Garip tartışmalar dönüyor sevgili Emre Aydın ve kazandığı ödül hakkında. Oysa ki gereksiz. Neden? Gözden kaçırılan bir nokta var çünkü hem de bayaa iri bir nokta. Sevgili Emre'nin aldığı ödülün adı ney? “Avrupanın en sevilen sanatçısı” yani? En iyisi mi diyor? Hayır?! İşte bu kadar hahahha yani adam 210 milyon oy almışsa bu neyi değiştiriyor? Çünkü demek ki adamın 1 tane hayranı bile olsa 210 milyon kere oy atmış. Yani bu hayranı deli gibi seviyor Emreyi ve Avrupalı! Ya da diyelim 3 hayranı var Emrenin. Nerden baksan her biri 70 milyon kez oy vermiş Emreye çünkü onu çok seviyorlar yalamak istiyorlar ve Beşiktaşta oturuyorlar yani Avrupada. Bu da demek oluyor ki Emre Aydın Avrupanın en sevilen sanatçısı. Ha misal en büyük rakibi Leona Lewis'e ise Malatyalı hayranlarından duyduğuma göre 345 milyon oy gitmiş fakat geçersiz. Neden? Çünkü onlar Asyalı. Bu durumda Leona Lewis de Asyanın en sevilen sanatçısı oluyor. Zoruna mı gitti? askdjhalksjhdkjasd

6 Kasım 2008 Perşembe

ANASINA CİNSEL İSTİSMARDA BULUNDUĞUMUN DÜNYASI !


Evet ! Hayat çok garip. Bir zenci ABD başkanı oldu. Kabinede artık yo madafaka diye konuşurlar. 2,5 kiloluk altın zencirlerle ortada gezerler. Bu olay bana bir anımı hatırlatı, bir tatil beldesi anımı. Geçen sene Kaş tatilimde yamaç paraşütü yapmaya karar vermiştim. 20 dakika havada kalıcaksınız deyip benden tam 100 Euro para almışlardı. Dağa çıktık atladım lakin havada paraşütümlen ters bi rüzgara denk geldiğimden 30 saniyede Kaş’a düştüm. Derhal gidip paramı geri istedim. 19,5 dakkanın hesabını sordum çatır çatır. Şaşırdılar çok şaşırdılar. Bence hayat böyle bir şey işte…