Bu sabah her sabah olduğu gibi Mordor'a doğru yola çıkmıştım. Hava kasvetli, rüzgardan yaprakları hışırdayan devasa ağaçlar, kadim zamanlardan kalma bir korkuyu fısıldıyordu kulaklarıma. Yağmur hızlanmış, toprak yolu iyiden iyiye çamura çevirmekle meşguldu. Adımlarımı sıklaştırdım, sığınacak bir yer bulmalıydım. Arkadan bir ses duydum “ Bi Mordor uzatır mısınız?”. Ses iliklerime kadar işlemiş, gözlerim belermişti. Arkama dönmeye korkuyor, bu netameli ormandan bir an önce çıkıp, yoluma devam etmek istiyordum. Adımlarımı hızlandırdım. Arkamdan daha güçlü bir ses duydum. “ Pardon bi Maslak uzatır mısın!!!”. Bu kez dönmeliydim, bu bir Uruk Hai de olsa dönecektim, korkunun ecele faydası yoktu. Yağmur çenemden aşağı akıyordu. Arkamdaki sesin sahibi bu kez omzumdan tutup beni sarsttı. Arkamı döner dönmez takım elbiseli bir adamla göz göze geldim ormanda. Korkudan küçük dilimi yutacaktım ki bir dolmuşta olduğumu algıladım. Çenemden akan salyayı kolumla sildikten sonra adamın gözlerine baktım. “Ha pardon beyefendi uyuyor muydunuz? Özür dilerim. Rica etsem bi Maslak uzatır mısınız?” dedi takım elbiseli. “Uzatamam” dedim ve önüme döndüm.
İçin için mutlu olduğumu hissediyor o korkunç ormanda olmadığım için büyük bir huzurla doluyordum. İçim boşalmıştı, büyük bir ferahlama duygusu eşliğinde şehri seyredaldım. Takım elbiseli bi kez daha “Beyefendi bi Maslak uzatır mısınız? Alla alla!” dedi. “Uzatmıyorum lan! Kalk kendin uzat. Ben niye uzatıyorum?” dedim. Adam cevab veremedi. Yanımdaki kadın “Verin beyefendi ben uzatırım” dedi. “Hasta mıdır nedir!? Sağolun hanımefendi” dedi takım elibiseli. Yanımdaki kadın önündeki kadına, önündeki kadın önündeki adama, öndeki adam da şoföre verdi parayı. Şoför para üzerini öndeki adama, öndeki adam arkasındaki kadına, arkasındaki kadın yanımdakine kadına ve en nihayetinde yanımdaki kadın da takım elbiseliye uzattı. Takım elbiseli yanımdaki kadına “Çok teşekkür ederim” dedi. Ben arkamı dönüp “ Bu kadar mı yani!!!” dedim hiddetle. Takım elbiseli hiç bişey anlamadan bana bakıyordu. Sorumu yeniledim “ Teşekkürün yanımdaki kadınla mı sınırlı!!” diye haykırdım. Cevap vermesine fırsat vermeden “ Yanımdaki kadının önündeki kadın ne olacak? Peki ya yanımdaki kadının önündeki kadının önündeki adam??? Onlara niçin teşekkür etmiyorsun ? Onlar da paranı uzatmadı mı? Uzatmadı mı???!!!” Takım elbiseli ne diyeceğini bilemiyor, kulakları kızarıyordu. Yanımdaki kadının önündeki kadın “Önemli değil beyefendi lütfen” dedi nazikçe. “Ne demek önemli değil hanımefendi. Bu teşekkürü siz de hak ediyorsunuz. Önünüzdeki beyefendi de hak ediyor. Sonuçta bi Maslak uzatıp, parasının üzerinin buraya yolculuğunda sizin de payınız var. Haksız mıyım?” "Haklısınız da...” Bu arada yanımdaki kadının önündeki kadının önündeki adam da dönüp ters ters bizim tarafa baktı. “Herkese teşekkür et!!” dedim takım elbiseliye emreder bir tonda. Sesi titreyerek, kekeleyerek cılız bir “Teşekkür ederim” lafı duyuldu dudakları arasından takım elbiselinin. Gözbebekleri titremeye başlamış, dudakları da onlarla senkronize titriyordu. “Efendim? duyamadık” dedim. “Siz duydunuz mu beyefendi? Arkamdaki takım elbiseli size bir şey dedi” dedim en öndeki adama. “Hayır” dedi adam. Takım elbiseli ağlayarak “Ya manyak mısın sen ya” dedi. “Ya evet ben manyağım di mi?” dedim. “Sen orda otur dolmuştaki herkesi kullan sonra da sadece yanımdaki kadına teşekkür et sonra da ben manyağım? Sensin lan manyak sömürücü piç! Emek hırsızı! Herkese teşekkür etmeden inemezsin bu dolmuştan! Leventte inecektim ama Maslak a kadar senle gelirim eğer teşekkür etmezsen tek tek emeği geçen herkese!” “ühühüüh” “Ağlama lan, teşekkür et!” Daha ben lafımı bitiremeden "Paramı şöfore uzatmamda yardımcı olan herkese çok teşekkür ederim ühühühü” dedi. Bu kez tüm dolmuş duymuştu. “Aferin işte böyle” dedim ve önüme döndüm. Yanımdaki kadın bana korku dolu gözlerle, yanımdaki kadının önündeki kadın gülümser gözlerle, yanımdaki kadının önündeki kadının önündeki adam bana saygı dolu gözlerle baktı. Bu arada bi baktım Levente gelmiştik. “Müsait bi yerde inecek var” dedim ve indim dolmuştan. Dolmuş hareket ederken takım elbiseli gözlerinden akan yaşları silerken bir yandan da bana camdan orta parmak işareti yaptı. “Senin ben ananı sikim yavşak! “ dedim arkasından...
19 yorum:
Harika bir konuya damga vurdunuz.
Pimpirikli bir kişi olarak minibüse biner binmez ücretimi uzatırım.Bu esnada otaracak yerler kapılmıştır ve üstüne bir de millet benden ücret uzatmamı ister!
Bi kere oldu, akıllandık.
Yine birgün biner binmez uzattım ücreti, şoför mahallindeki Kaan Ertem çizimi varlık değnekçiyle tartışma halindeydi.Neyse, tam ineceğim zaman tutup ''ücret vermiş miydiniz'' demez mi?
Bu arada 2 numerolu fotonun vermeye çalıştığı mesaj nedir?
Toplumun her kesimini kucaklamayı deneyiniz, sadece çağdaş Aczimendileri değil.
boyle yavsaklardan her yerde olabiliyor, dikkatli olmak lazim. sizde peygamber sabri varmis sayin t&t.
Sevgili aşkın,
Evet o konuyu da incelicektim zaten ilerleyen maceralarda.
Bi de ne modern aczimendisi? Ne fotosu? Onlar aczimendi değil halk! Halkımız! Dolmuş! Inside!
Sevgili paul mccartney,
Mind the gap! I aggree and Let it be...
Saygılar,
t&t
mesela ben hep 2. sırada otururum ordan paramı öndekine uzatmasını söyler sonra ona teşekkür ederim hiç arka sıralarda oturmadım ki ben hiç öyle arkalara gitmedim yani. anlatabiliyor muyum, lütfen anlatabildiğimi söyleyin...
bu arada
buca-bornova hattaında yolculuk yaparken dolmuşa binen bir amca ayakta kaldı ve para uzattı şöföre;
1 kişi ayakta bornova :)
herhalde daha ucuz olmasını bekliyor :)
Sevgili Treviso,
ev sahibine kendi evini tanıtmak gibi olmasın, herşey şu şekilde başladı
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=laik%20ateist%20agnostik%20aczmendi%20musveddeleri
Bir de bir fan kitlesi mesajı; bu siteyi sırf fotoğrafları için takip edenler var, fotoğrafların kaynağını sormuyorlar, isimlerini söylemek istemiyorlar.
ben direkt şoförün arkadaşıymış gibi en öne oturuyorum. hatta paraları bile topluyorum en önde. en önemli kişi; şoför teşekkür ediyor o zaman. neylerim gerisini...
Holy shit! u r airlangga! E neden aşkın?
Bir de ben senin nikin yeni sahibi olduğundan neredeyse eminim : ) eski airlangga yı bilirim çünkü.
Fotolara gelince. epey zaman harcıyorum bulmak için. Yaklaşık 55 saniye felan. Fotoculara selam olsun, fan kitlesi devam.
Saygılar,
t&t
sevgili t&t
ben dolmuşa biner binmez 100ytl uzatıyorum ve bütün dolmuşu burdan alın diyorum. artan para üstüne de dışarıdan simit, peynir, çay alıp yolculara dağıtıyorum. öyle görmemiş, pis bir zenginim. halka olan borcumu böyle ödediğime inanıyorum!
ve hoşgeldiniz!
Sevgili karamela,
Alkışlıyoruz seni. Keşke herkes senin gibi olsa. Ne İzlanda batardı ne de global.
Şu önünüzdeki boşluğu biraz iter misiniz?
Saygılar,
t&t
Vallah linki verirken başlığı kimin açtığına bakmadım bile!
Bilseydim Çarming'imi böyle spekülasyonlarla yıpratmazdım.
İyikine yazar hesabım yok, yoksa iftiralar havada uçuşurmuş.
Hayran kitlesi azıttı, bu kez de izinsiz foto kullanımı ve telif hakkı hakkında imza toplamaya başladılar.Başarılarının kurbanı etmek istiyorlar seni, sakın kendini.
?????
Hayran mı hayvan mı belli değil bunlar!!!!
öncelikle emeğine sağlık ve teşekkürler sevgili traviz.
sonralıkla;
dolmuş değil o minibüs.
Sevgili kaba,
Öncelikle önemli değil.
Sonralıkla ne biliyon hikayelerimin eksenini? Tüm çeşit dolmuş hikayeleri bunlar!
Lütfen aklıma mukayyet ol!
biliyorum çünkü şoförler odasında tanışlarım var. ve o güzergahta dolmuş yok dostum.
şimdi önce benden, sonra üç üstteki yorumu yapandan, sonra onun iki üstündeki yorumu yapandan, sonra onun iki ve üç ve dört üstündeki yorumları yapanlardan tek tek özür dile.
Sevgili kaba,
Senin azını yüzünü kırarım!
Saygılar,
t&t
sevgili travis and tyler durden, o yavşak geçen gün de bana orta parmağını gösterdi. dersini almamış buradan haberiniz olsun. bir de minibüsteki herkes metal konserine mi gidiyor ne:DD
bir espri bir sen sakrak bir yaraticilik deryasina bende kapilayim sevgili trevez,bende yaptim aynisini ama soyle, arkadan paralar su gibi akiyordu, kendimi ziraat bankasi emekli kuygunu besleyen bir dinamo gibi hissediyordum, aklimdan hangi yuzyilda oldugumuzu gecirdim, 21 di, bu cag rasyonel aklin cagiydi, bunu referans koyup dedim ki, bu dolmus her halukarda kocamustafaya varir, bu gazla rabbine bile varir da dedim yavsakca ama o kisisel,neyse dedim ki her turlu gidecekse ben bu paralari cebime atarim, plan ocean 11 sexiliginde isledi,kahkaha bile atmaya baslamistim son anda dumbuk muavin cep telefonunu birakip durumu cakinca B planina gectim, ilk isikta dolmustan atlayip sacimi duzelttim,zor bir geceydi.anliyorum sizi.
Sayın yazar takım elbiseliye yapmış olduğunuz baskı sonucu emeğe değer kattınız.Ancak merak ediyorum,adam size kalkıp münakaşayı sürdürseydi ve yumruklaşmaya başlasaydınız ne hissedecektiniz.
Yada sunu sorayım Türkiye gibi trafikte insanların birbirini vurduğu bir zamanda bu sert çıkısı yapmanızda ki cesareti nasıl buldunuz.
Çünkü bende para uzatmak istemediğimi söylediğimde adam eliyle omzuma sertçe dokunup uzatsana dedi.Ben sen nasıl konusuyorsun dedim arkaya döndüğüm anda adam bana vurmaya calısıyordu.Neyse sıyırdık ve bir hamle ile adamı ittik yerine.Meğer arka sıra daki 3 izbandut gibi adam arkadaşmış.
saygılar.
Sevgili muhalif,
Azını yüzünü kır bi daha karşılaşırsan onunla!
Sevgili adsız,
gayet yerinde ve cool davranmışsın.
Sevgili ilker,
Tek hatan sen nasıl konuşuyorsun diye geriye dönmek. Normalde geriye doğru kafa atarak dönmen lazımdı o noktada.
Hepinize saygılarımlan
t&t
Yorum Gönder