28 Nisan 2010 Çarşamba

BARCELONAYI İLKER YASİN VE HİKMET KARAMAN ELEDİ !!!



Ben hayatımda bu kadar zavallı bir eşleşme görmedim arkadaş. Adeta Ferhat Güzel'e kuantum fiziği belgeseli anlattırıldı, yazık. Spor spikeriyim, futbol duayeniyim diyen adamın futbolla hiç bir alakası olmamasını kulaklarım kızararak bir kez daha idrak ettim. Ve bu adam yanlış bilmiyorsam ülkenin koca koca kanallarının spor müdürlüğünü felan yapıyor. Ekran başında ben utandım kendisini dinlerken. İlker Yasin Xavi ye maçın 92 dakikasına kadar İniesta dedi ve sonra artık biri uyardı sanırım "ah ah ah ne Iniestası ya bu bizim Xavi ymiş dedi. Futbolla yakından uzaktan alakası olmayan yorumlarını, cehaletini maç boyunca sergiledi hiç utanmadı. Ve Hikmet Karaman, büyük Türk teknik direktörü lkajshdlkjasd İlker Hikmet'e soruyor. "Sen olsan Guardiola'nın yerinde ne yapardın hocam?" Hikmet cevap veriyor "Defanstan adam çıkarırım" diyor lakjsdhlkjasdk Bu ne abi? Bu mudur yorumun yani? Kasım kasım kasılıyor teknik adamım diye defanstan adam çıkarıp forvet sokacakmış alskjhdlkajsd İnterde yorulan defansa geliyor ne güzel diyor. Sanıyorum hayatında ilk kez Barcelonayı ve Interi izliyor ki "Abooov görüyon mu İlker bunlar napıyor böyle? 25 metrede herkes felan diye defalarca hayretlerini sundu. Dünya futbolundan bir haber bu kadar oluyor be hocam işte. Öyle kaşı gözü seğirtmekle olmuyor bu işler. Emek istiyor, bilgi istiyor, araştırma istiyor. Hikmet sana söylüyorum İlker sen anla. Ayıp ya gerçekten ayıp. Ben böyle bir sefillik, aymazlık, ar damar çatlamışlığı görmedim. Tekrar söylüyorum ben utandım sizlerden. Koca Barcelona-Inter maçının anlatımı ve yorumu için bize reva görülen ikiliye de bak bu arada!? Tüm bir ülkenin özeti sanki bu. Cahilliğin, sakilliğin, eğitimsizliğin baştacı edildiği bir ülke. Hepimizin amına koyim. Müstehak bize...



Bilmiyorum kaale alınır mı ama bu maçı amatör küme tadında anlatan bu ikiliyi finalde görmek kesinlikle istemiyoruz. Yemin ediyorum Barca bunlar yüzünden tur atlayamadı ljahsdlkjhaslkjd Buenos noches beybs...

Kendime özel not: Bu maçtan sonra Maradona-Messi karşılaştırmasını bir süre sergene kaldır. Sonra geri al yeniden. Daha zamanı gelmedi ama gelecek...

23 Nisan 2010 Cuma

23 NİSAN DA CUMA NAMAZI TATİL Mİ???


Bugün 23 Nisan güya neşe doluyor insan. Hiç de dolamadım çünkü çalışıyorum. Az evvel Cuma namazı kılmak için camiye gittim tatilmiş??? Her yerde kadrolaşmış bu laikler artık dinimizi yaşayamıyorum resmen!!! Cuma namazı niye tatil olm 23 Nisan diye? Sonradan öğrendim mevzuyu. İmamın yerine çocuk imam koymuşlar bugünlük. Çocuk da ne bilsin tatil etmiş ortamı. Cemaat parkta salıncakda sallanıyor, kaydıraktan kayıyor. Olacak şey değil. Din elden kayıyor ve sallantıda!!!

Ben de işyerine geri döndüm. Yollarda kimseyi göremedim heryer tatil anasını satim! Kimse çalışmıyor. Biz çalışıyoruz :(( Millet negsel stadlara doluşmuş Egemenliği idrak ediyor, halay çekiyor, folklor olüüyür. Egemenlik ve halay ayrı düşünülemez. Tombalak açıyor.

Şirkete dönünce müzik sistemini ele geçirip White Rabbit'i dayıcam ortama, hemen akabinde havalandırma sisteminden vereceğim keyif verici maddeleri de ortama. Alın size kara 23 Nisan! Ondan sonra da gidip masama oturacam. Belli ki garip bir gün olacak. Seyredecem hepimizi...

Fok!

20 Nisan 2010 Salı

T&T DURDEN İLE SOHBET DÜNYASI ...



Sevgili blog,

Farkındaysan artık sana çok sık girmiyorum. Çünkü vaktim yok. Yani vaktim var da başka şeylerle ilgileniyorum. Ayrıca seni de ben yarattım! Canım ne zaman isterse o zaman girerim sana yarram! Sana ne! Heee. Adam ol! Gündemim çok dolu. O yüzden karışık girecem bu kez. Bugün canım sohbet etmek istiyor dostlar! Kimse karışamaz! Sohbetlerdeyim bugün!

Sevgili Emek Sineması. Evet neydi o günler.(Bu "neydi o günler" ifadesi bir sürü tatlı anı anlatımı, arkadaşlıklar, dostluklar, manitalar, film festivalleri felan onlarla ilgili bi ton duygusal yazının zip edilmiş hali) Ama arkadaşlar bu güzelim sinemayı yıkıp yerine AVM yapacaklarmış. En üst katına da şişme Emek Sineması yapacaklarmış ama tıpkısının aynısı olacakmış diye övünüyorlar. Hem de hijyenik koltuklu. Biliyosunuz ülkemizin en önemli meselesi hijyenik olmayan sinema koltukları. Çok iyi düşünülmüş bir sebep. Vay anasını arkadaş ya! Lan olm sizin hiç tarih, şehircilik bilinciniz yok mu? Hiç aidiyet duygunuz yok mu? Hala mı bu şehre sahip olduğunuzun farkında değilsiniz? Hala mı since 1453 kafasındasınız? Emek Sinemasını nasıl yıkarsınız lan? Ama bakın ben size toptan çözüm buldum. Bence İstanbul'u komple yıkıp yerine AVM yapalım. En üst katına da İstanbul'un aynısını yapalım olsun bitsin. Siz alt katta ne bok yerseniz yiyin ama bizi lütfen artık en üst katta rahatsız etmeyin. Sevgi emek ister götler!

İkinci konum sevgili Fenerbahçe topçusu Bilica. Sana binlerce kez teşekkür ediyorum Bilica. Çünkü arkadaş zihnimi aydınlattın sen o darbelerinle. Bir türlü adını koyamadığımın cük diye ismini fısıldadın kulağıma. Çünkü sevgili Bilica uzun bir süredir Türk futbolundan sıtkım sıyrılmış niye seyrettiğimi bile anlayamaz bir haldeyken sen gelip kafatasıma vurdun o aydınlatıcı darbeleri. Sonra kafatasımda bir oyuk açıp kafamı kafamı oydun. Beynimi dışarı çıkarıp portlettin. Sonra kafayı kaldırdın kimse bakıyo mu diye baktın kimse sana bakmıyor kalan son parçaları da söküp aldın. Ve ben artık pırıl pırıl bakıyorum, ve ben anladım neden Türk futbolundan artık hazzetmediğimi. Teşekkürler Bilica bize bizlerin düzenini gösterdiğin için. Şu güzelim futbol oyununu bile ne hale getirdiğimizi gösterdin bize. Senin bir suçun yok. Götü yiyen o hareketi Avrupa maçlarında yapar. Biz bizeyken neler ediyoruz birbirimize hepsi yanımıza kar kalıyor çünkü. Mesele sadece futbol da değil. Many thanks indeed Bilica...



Tarihin arka odasında Pelin Batu gaz çıkarttı yanlışlıkla geçen hafta olm. İnanılmazdı! Sakın duymadık demeyin var gugılda. Çok tatlıydı. Murat Bardakçı da kim ossurdu diye sordu ortama. Çünkü güzel kızlar ossurmaz bizim bildiğimiz. Kendisine gelen inci gibi e-maillerden üstüne kaldı bu ossuruk. Sessizce kabullendi. Sonra ne oldu? Murat Bardakçı ossurdu oldu. Yok yahu! Bu kadar kolay değil bu işler dedim ben. Delirdim sinirden. Adamsan bağlanırsın özür dilersin benden diye haykırdım salonda. Kimse bağlanmadı. Pelin Batu da programı terk etti çünkü kokudan rahatsız oldu. Murat Bardakçı canlı yayında tek başına msn den çet yaptı, kıkırdadı felan. Sonra uyuya kalmışım ben...

Mustafa Denizli seni de unutmadım. Gece odana girip "derbi maç!" diye bağırsam hastanelik olursun belli ki korkudan. Yahu bu nasıl bir iş hocam? Niye bu kadar korkarsın büyük maçlardan sen? Bir de İbrahim Kaş. Of neyse çok sıkıldım. Kapatmıştık bu konuyu güya. Sorry dudes. Sözleşme imzaladık önümüzdeki sene için ondan delirdim birden : ((( Badem oldu önümüzdeki sene de.

Evet dostlarım sohbetimize devam edelim. Bilen bilir, eskiden ne zaman bir garip kurgulu hikaye okusak ya da oha bu ne lan diye izlediğimiz bir film olsa aaa rüyaymış diye biterdi biz de oha be rüyaymış diye şaşırırdık. Sonra bir süre sonra hay sikecem sizin rüyanızı diye tiksinir olduk bu sonlardan. Sonra bir süre rüyadan uyanıp bir daha rüyadan uyanmak şeklinde yine şaşırttı ibneler bizi. Bunu hiç beklemiyorduk. Oha be adam rüyasında rüya görüyormuş meğer diye avel avel beğendik. İyi ekmek yediler böyle böyle. Ama o da baydı, uyandık artık. Üç kere de rüyadan uyandırmadılar allahtan. O devir bitti. Ve evet yeni buluşumuz paralel evren. Artık karmaşık bir kurgu yaratınca derhal paralel evren siki imdadımıza yetişiyor ve konu mükemmelen bağlanıyor. Sen sağ ben selamet. Artık içinden paralel evren muhabbeti geçmeyen bilim kurgu film, hikaye yok. Neredeyse hepsinde var. Ama sizi uyarmak isterim sevgili kurgucular sikecem ha sizin paralel evreninizi nidası da çok uzak değildir bilesiniz.

Söz siyasete gelmişken( bir alt paragrafta gelecek sakin ol, paralel evren değil) yumruk yumruğa bir gündemden uzak kalamayız. Son günlerde millet birbirini yumruklamadan duramaz oldu. İlk Ahmet Türk yumruklandı.(Soyadına takmadan edemiyorum aljskhdlkajsd) Ardından Yılmaz Özdil enter tuşunu yumrukladı. Sonra Yıldırım Türker Yılmaz Özdil'i kelime oyunlarıyla yumrukladı. Sonra enerji bakanı yumruklandı. Az evvel de ben bizim kapıcıyı yumrukladım. O da gitmiş beni apartmana şikayet etmiş. Ederse etsin! Şu an kapıcıyı yeren bir yazı yazıyorum hem de isimsiz, apartman girişine asacam. Görecek o. Herkes beni haklı bulacak!

Ya götler! Ne oldu lan? Bi havalardaydınız Avrupayız biz diye Rönesans diye Sanayi devrimi diye, euro diye. Allahın İzlandasında gülme efekti gibi ismi olan bir yanardağcık hafiften lav püskürttü diye hepiniz sik gibi kaldınız ortada. Buharlı trenlerle evinize gitmeye çalışıyorsunuz. Yandan çarklı gemilerle eve dönmeye çalışıyorsunuz. Nasırlı iğrenç ayaklarınız havada, yerlerde uyuyorsunuz havalimanlarında homelesslar gibi. Yazıklar olsun size. Güzelim Messi Barcelonadan otobüsle Milano ya gitti lan. Olacak şey mi bu! Otobüsle! Muavinli molalı! Allahın belaları!



Sıcak gündem!!! Sevgili başbakanımız Amerika'dan döner dönmez, daha uçağın kapısı açılır açılmaz kafayı uzatıp Hadi başkanlık sistemine geçelim dedi. Geçmezseniz halkıma sorarım dedi ljkahdlkjhasdk Hele bi dur soluklan yahu! klajshdkljahsd Sonra genç yetenek Semih'in kankası Deniz Baykal elinde eski bi gazete küpüründe RTE'nin "Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bir oyunudur" dediğini gösterdi bize. Ama RTE durur mu derhal cevabı yapıştırdı. "Aynştayn şu an yaşasa bu CHP lilerin kıvırmaları yüzünden izafiyet teorisini değiştirirdi" dedi. aklsjdhklajshdkljasd Bu ne ya? Bence referanduma gidip halkımıza soralım izafiyet teorisi doğru mu yoksa yanlış mı diye. Çünkü neden? Çünkü halk herşeyi bilir. % 68 yanlış çıkar hem. % 32 si de boş bırakır soruyu. İsteyen çıkabilir mi diye sormazlarsa namerdim referandumun ortasında. Hey allam ya. Bayılıyorum Türk siyasetine.

Son olarak şu dünyada kabir azabı varsa o da Alex Ferguson'ın ağzına sakız olmaktır. Allah düşmanımın başına vermesin o sakız olmayı klahjsdlkjhaslkdj Yahut çenesi, bilemedim şimdi.



Fotoğrafta, Alex Ferguson gibi sakız çiğnemeye çalışan bi arkadaşım var. 2 dakka Alex gibi çiğnedi böyle oldu. Ortodontist sevgili aradı facebookta.

Bye for now biçız...

14 Nisan 2010 Çarşamba

DAHA İZLEMEM LOSTU !!!


Fısıltılar adada sıkışmış ölülerin sesleri miymiş????? Yuh amına koyim! Lan yarram ilk 2 ya da 3 sezon boyunca biz her fısıltı duyduğumuzda black smoke yahut The Others adını taktığımız piçler peydahlanmıyor muydu ortamlarda ki the others denen piçler de bi sik değillermişya neyse. Bu nerden çıktı şimdi? Vereceğiniz cevaplar bunlarsa daha izlemem Lost. Fok u! 6 sene izlet ondan sonra körlere porno dergi yapar gibi cevaplar ver. Yakında siz Black Smoke da Kate'in küloduydu aslında dersiniz biçler! Ada kanatlı orkit, Jacob da am biti di mi? Allah belanızı versin sizin, boyunuz posunuz devrilsin!!!

13 Nisan 2010 Salı

BUGÜN DE GEÇTİ GİTTİ ...


Bugün işten çıkmış yürüyordum. Güneş bana gülümsüyordu. Ben sanki bir badem ağacı olmuş çiçekler açmıştım. Ben sanki defter kaplama kağıtlarıyla çıtalara örülmüş, biraz un ve su ile yapıştırılmış bir uçurtma olmuş göklerde uçuyordum. Huşu içinde bir sağa bir sola yalpalıyordum umarsızca. Kendi kendime mükemmele çok yakın bir şarkı mırıldanıyordum neşe içinde. "derdime derman işte çokolat kız, biz asıl çokolat hastasıyız, derdime derman işte çokolat kız" çok önemli bir Raga Oktay eseri. Gerek bestesi gerek güftesi gerek enerjisi. Şarkının canı istese Nato ya girer ordan çıkar OECD'ye girer. Avrupa birliği bize de gir diye inler. Şarkı bana mısın der. Keyfim gıcırdı. Bahar gelmişti. Kanımda Orhan Veli dolaşıyordu. Kanımdaki Orhan Veli bedava yaşadığımdan bahsederken, yanıma bi herif yanaşıp abi ikiyüzellibinlira versene dedi. Hadi be abi diye ekledi. Şarkımı yarıda kesmek zorunda kalarak adama ev alırım 250000 liram olsa yarram sana niye verim dedim. Bu kez 100000 lira ver abi o zaman dedi. Hay sikim ya. Moralim bozulmuştu. Beynime sıçramış Orhan Veli nasırından bahsetmeye başlamıştı. Hiç birşeyden çekmemiş nasırından çektiği kadar. Çok da sikimde amına koyim. Güzelim bahar günüm adamın birinin nasırı içinde kalmıştı. Elimde olsa dünyaya üzgün smileyi koyardım. Poyraz üşütmeye başlamıştı. Ne kadar hassas dengeler üzerine kuruluydu yaşam. Az evvel keyf içinde yer değiştiren ben şimdi uzayın içinde asık suratlı bir nano noktaya dönüşmüştüm. Kulağıma mp3 playerımı taktım şarkı başladı. Hala etrafımda dolanan herif omzuma dokundu. Kafamı çevirdim. Piç ters taraftan dokunmuş omzuma. Bir süre boşluğa baktım. Yoktu burda. Diğer tarafa döndüm. Dudaklarından okuduğum kadarıyla ellibin lira istiyordu bu kez ayı. Sayısal loto oynayıp kuponu eline tutuşturdum bunun. Çıkarsa sikerim seni dedim. Cevab veremedi. Uzaklaştım. Intro bitmişti, söylemeye başladı...

libraries gave us power
then work came and made us free
what price now for a shallow piece of dignity
i wish i had a bottle
right here in my dirty face
to wear the scars
to show from where i came
we don't talk about love
we only want to get drunk
and we are not allowed to spend
as we are told that this is the end
a design for life
a design for life
a design for life
a design for life
i wish i had a bottle
right here in my pretty face
to wear the scars
to show from where i came
we don't talk about love
we only want to get drunk
and we are not allowed to spend
as we are told that this is the end
a design for life
a design for life
a design for life
a design for life
we don't talk about love
we only want to get drunk
and we are not allowed to spend
as we are told that this is the end
a design for life
a design for life
a design for life
a design for...

12 Nisan 2010 Pazartesi

KÖRLER İÇİN PORNO DERGİ !!!


Bugün milliyet gazetesinin internet sitesinde körler için porno dergi diye bir haber vardı. İlgi çekici diyerek haberi okudum. Kendimden son derece emin ve cooldum. Son derece ciddiydim ve bi kaşım havada yay çiziyordu. Fakat derginin tanıtım fotolarına tıklayınca bu karşıma çıktı ve birden Slayer konserine gitmiş Ferhat Güzel gibi oldu suratım. Bu nasıl dergi lan? hahhahahha

Adamlar kör olm kör! Gerizekalı değil aksjhdkjasd Yahut kafaya kese kağıdı geçir gerisi önemli değil mi demek istediniz anlamadım ki ben? Bu nasıl kabartma lan duygusuz piçler! kljashdlkjasd Adamlara 31 çektirtecekleri fotoya bak. Bunu mu ellesin adamlar? Ondan sonra manavda eline kesekağıdı içinde domates versen adamcağızın vay haline o ortamın. Ayıkla pirincin taşını ondan sonra. Delik deşik eder o kese kağıdını oracıkta adamcağız lkajshdkjasd Töbe yarabbim neyse... Allahsızlar sizi be! Fok u entropi!

İnanmayan olursa alın http://www.milliyet.com.tr/korler-icin-porno-dergi-/yasam/sondakika/12.04.2010/1224107/default.htm

10 Nisan 2010 Cumartesi

METROYLA YOLCULUK ETTİM, ANILARIMI YAZDIM...



Dün yeni metroyla yolculuk ettim. Sanıyorum metroları 2 gün içinde Sanayi Mahallesinde yapmışlar. Bildiğin sacdan yapılmış gibi. Her yeri çekiç ve kaynak izi dolu metronun, her yerine alınteri yapışmış. Hiç bişey anlamadım. Hıphızlı giden çöp tenekesi gibi bişey. Neyse yeni metro olduğundan yeni anonslar da eklenmiş. Hem de hanım kızımız hem Türkçe hem de İngilizce söylüyor durakların isimlerini. Bundan sonrası canlı yayına geçiyorum :

(dızzzz çöp tenekesi harekete geçti)
.
.
.
- Gayrettepe... Gayrettepe...(İkinci Gayrettepe ingilizce)
(dızzz çöp tenekesi Gayrettepeyi terk ediyor)
.
.
.
- Levent... Levent... ( İkinci Levent ingiliz yolcularımız için)
(dızzz metro gidiyor, iyi kaçıyor. Halkımız ingilizce anonslarla ilgili muhabbet etmeye başlıyor.)
.
.
.
- 4üncü levent... Four Levent...(İkincisi ingilizce anons yalnız klajhsdlkjasd)
halk kadını- forty levent demesi lazım aslında
yanındaki kadın - Evet bence de. Yanlış konuştu...
halk erkeği - foör levent! Foör levent! ısısısıs ingilizcem sular seller ısısıs
halk erkeğinin kankileri - ğauahagshjdgasdgajsdh
(dızzz çöp tenekesi gidiyor)
.
.
.
anons - Sanayi Mahallesi... Sanayi Port...
halk erkeği- Foör Sanayi...
Halk erkeğinin kankaları - kjhsdahsdlkjhaslkdj 4 demek olm o salak lkjasdkasd
halk erkeği- Niye denmez mi? foör sanayi?????

2 Nisan 2010 Cuma

FETHİ BOND...


- Evladım sen niye kaçırdın şimdi bu uçağı?
- Seni hiç ilgilendirmez teyze!!!
- Torunlarımı görmeye gidiyordum ama ben niçin böyle yapıyorsun?
- Ya teyze sussana ya! gözlüklü teyze çarpı... Al bakalım !!!
- ??? O nerden çıktı çocuğum şimdi ? Nedir o tahtaya benim adımı yazdın ?
- Konuşanlar listesi!!!
- E ne olacak o liste? Deli mi ne ayol?
- FBI’a bu isimleri vericem teyze! Eğer daha fazla konuşursan Pentagona veririm ismini!!!
- FBI mı? Evladım İstanbul-Malatya uçağı ile ne alakası var FBI ın?
- Bana Pentagonu bağlayın!!!
- ???
- Karşı ödemeli arayın!
- Oğlum sen kimle konuşuyon ? Kim bağlayacak sana Pentagonu?
- Gözlüklü teyze çarpı...
- 2 çarpım oldu hadi hayırlısı...
- Şişşşt sen! Ordaki top sakallı dön önüne! Kimse konuşmasın kendi arasında!!!
- Evladım peki nereye kaçırıyon sen bu uçağı? Pilotun haberi var mı bundan?
- ??? Pilot?? ...
- Evladım pilota söylemediysen sen nasıl kaçırıyon bu uçağı?
- Püüfft püffft... Kaptan pilotunuz konuşuyor... Lütfen koltuklarını dik duruma geçirip, kemerlerini bağlasın herkes... Malatya havaalanına doğru inişe geçiyoruz...püffft püffft
- Ühühühü
- Evladım ağlama bak hadi gel kemerini bağlıyalım senin, inişe geçtik. kısmet değilmiş be çocuğum. Gel otur yanıma bakiim...
- Ühühüh ama ben 27 numarada oturuyorum teyze : ( Hostesler kızmasın ?
- Bişi olmaz. Gel yanıma otur sen. Al bak meyve suyu, hadi iç.. Kurabiye de ister misin? Adın ne senin bakimm?
- Bond... Fethi Bond : ( … kurp cük cük cük kurp
- Aferim oğlum Fethi’ye. Bak nası da acıkmışın. İç iç o meyve suyunu da... Afferinnn
- Gnam gnam... İstanbul'a dönerken kaçırıcam işte ben de uçağı! Pilota da uçağa binerken söylerim bu kez... Kurabiye çok nefis teyze : )
- Afiyet olsun evladım...
- Teyze bak çarpılarını sildim tahtadan : )
- Saol evladım ...
- Uçak başarılı bir iniş gerçekleştirirse alkışlayalım mı teyze?
- Tabi çocuğum alkışlarız. Hadi şimdi uslu ol bakim...
- : )))

STARGATE ATLANTİS !!!



Nerden sardıysak bi de başımıza Stargate Atlantis dizisi çıktı. Her gün 5 bölüm izlemeden rahat edemiyorum. Sürekli taşşak geçiyorum diziyle ama müptelası oldum sanırım. Artık Lost umurumda bile değil. Fok u Lost!! Çok da umurumda Desmond'ın adaya getirilmesi. Hiç değil. Tıpa ada, şarap kötülük. Şişe ne lan peki? Sikimde bile değil artık. Yaşasın Wraith olayı!!! Let's feed!!! Çok tatlı duygular...

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NA CV Mİ YOLLADIM !!!


Evet dostlarım. Biliyorsunuz bazı satılmışlar yüzünden Ankara Belediye başkanlığını kazanamadım ve Ankara düştü. Ben de boştayım şu aralar. Seçimlere de nerden baksan 4 yıl var. Seçim meydanları, sandıklar, oy tabanları tatlı bir hayalden öteye gidemiyor nazarımda hepsi mazide. Bu yüzden CV mi yolladım Adana'ya. Baktım başkansız kaldılar. Görev ve kebap beni çağırdı ve hayır diyemedim. Cevap bekliyorum. İyi oldu çoh da güzel oldu...