Şimdi bilen bilir sitemde hekırlık bilgilerimi kullanarak anket yapmayı çok seviyorum. Fakat sıkıldığım konu anket sonuçlarını hep ben yorumluyorum. O yüzden bundan sonra karar verdim anketimi yapacam ama yorumları siz yapacaksınız. Öyle ben cevabımı verdim deyip yan gelip yatmak yok olm bundan sonra sevgili internet bağımlıları ve çetırlar!
Evet işte ilk interaktif anket konumuz geliyor. Konu geçenlerde Haliçteki Koç müzesini gezerken aklıma geldi. Şimdi orada binlerce araba, motorsiklet, at arabaları, yatlar, çeşit çeşit alet edevat etc. var. Ve bu alet edevatları Koç ailesi seneler içinde gerek aile yadigarı diyerek, gerekse koleksiyoner mantığında satın alıp biriktirmiş. Ve sonunda bunları bir müzeye koyup sergilemeye karar vermişler. İşte anket konumuz burda zırt diyor. Soru şu ; Yahu siz zaten bunların hepsini bi şekilde bizim sayemizde kazandığınız paralarla satın almadınız mı? Şimdi kalkmış bunları sergileyip bize göstermek için yine bizden para istiyorsunuz. Bu nasıl mantık sevgili zenginler?
Sonra baktı Sabancı Ailesi de gördü onlardan onlar da başladı. Gidip sevdikleri ressamların resimlerini müze adı taktıkları kendi evlerinde aka Atlı Köşkte sergiliyorlar sonra da yine bizden para istiyorlar. Oysa bence onların tek amacı bu resimlerin hepsine yakından bakmak. Biz gündüz belirli saatler içerisinde sergileri gezip çıkmak zorundayız evlerinden. Oysa onlar geceleri kim bilir neler ediyorlar ? Bi Salvador Dali resmi karşısına rakı sofrası kurmadıklarını nereden bileyim ben? Bi Abidin Dino resmini akşam müze kapandıktan sonra yerinden çıkarıp eltilerine, bacanaklarının evine götürmediklerini nereden bileyim ben? Bilemem. İstanbul Modern de zaten Eczacıbaşıların. Orda da aynı şey. Neyse...
İşte konu bu sevgili zehir dimağlar. Bu konu nasıl bir konu? Sizce zenginler mi haklı biz fakirler mi? Kim haklı? Biz mecbur muyuz onların açtıkları müzeleri gezerken para vermeye? Siz zenginler daha ne kadar zengin olmak istiyorsunuz olm? Anlamadık ki!! Para yok olm bizde artık kalmadı bitti!! Geçen dölar düşükken dedim yatırım yapayım dölara kesin artacak. Gittim 4 dölar alabildim! Ve işin gıcık yanı dölar arttı : ((( neyse görüşlerinizi bekliyoruz sevgili müze müdavimleri.
19 yorum:
bir zengin olarak diyebilirim ki sizlerede haklısınız. hiç bu açıdan bakmamıştık daha önce. bütün arabaları, tabloları, yatları katları siz fakirlere vereceğiz!
"Zaten gıcığım adamların müze gezdirirken para istemelerine. Dur, ben babamın yıldırımlarını tepelerine tepelerine göndereyim ki tersten görsünler ebelerinin örekelerini!"
Böyle buyurdu Ölümsüz Tanrıça.
bence az bile alıyolar. allahın fakirleri ya. pis servet düşmanları. la adam onları oraya koymasa sen hangi parayla kalkıp burdan louvre müzesine gidecen de bakacan o resimlere, heykellere falan?! lütfen bunu bir düşünün travis ve şakşakçıları. misal ben sizin gibiler yüzünden koleksiyonlarımı kimseye göstermiyorum (güzel kızlar hariç). saklasak kabahat, göstersek kabahat. yazık.
ayrıca dölara yatırım yapmandan belli neden fakir olduğun ahahaha.
sanmıyorum hocam zenginler bu sergilerden 5 kuruş para kazanamazlar. bi kere o kadar büyük köşkün elektrik parası var anasını satayım zaten elektriğe 1 yılda %50 zam geldi ne bu la oldum bkz:nebula :)
bir diğer husus yine vurgulamak istiyorum zenginler bu sergilerden 5 kuruş para kazanamazlar misal salvador dali adamın tabloları satılamıyor hani şu oyunlarda
cash kutucuğunda 999.999.999 yazardı da en son para oydu ya aha işte salvador onun üstüne çıkartmış tablölarını. paha biçiliyor ama o paya yok.
Güler sabancı gece gündüze açıklamıştı demişti ki: hiç bir getiri bu serginin giderlerini karşılayamaz.
bence haklı kadın :)
o yüzden zenginlerin haklarını koruyalım...
zenginlere hak vermek lazım. ne zenginler var pul ve taso koleksiyonunu bazen güzel kızlara bile gösteremiyorlar bizim bu tavrımız yüzünden. yazık onlara.
kaçırılan vergiler genelde boşa gitmiyormuş görüyoruz. vatan millete hizmet, koleksiyonculuk gelişmişlik ifadesidir çünkü. ama sabancı, koç, eczacıbaşı filan şukela tabi, farklı onlar. cv'm ektedir.
Ankette şu an zenginler önde gidiyor.
Bu durumda sitemi zenginler takip ediyor ki bu da bana müthiş açılımlar getirebilir!!!
Saygılar Medici aileleri : ))))
t&t
ben o kadar fakirim ki hayatimda muzeye dahi gitmedim, gidemedim. yani bu duzen zate nbenim disimda..ben bu siteye de beles diye giriyorum zaten. yarin bi gun t&t parali yapsa giremem.
geçen rahmi'yle (koç), bunların müzenin önüne atmışız tabureleri, hem güzel havadan istifade ediyor, hem de sıkoçlarımızı yudumlayarak laflıyoruz, ekonomiden falan. bir baktık bilet gişesinin ordan bir bağırış koptu. hemen esnaf refleksiyle atıldı rahmi o tarafa, ben de arkasından tabi. baktık fakirin teki bilet parası alınmasına içerlemiş vaveyla eyliyor. rahmi gayet mantıklı bir şekilde, tam bir esnaf gibi girdi araya, "buyrun hanfendi bu işletmenin sahibi benim, bir probleminiz varsa ben halledeyim" dedi. kadın bir rahmi'ye, bir röpdoşambrına baktı önce, sonra bana bakar gibi oldu ama ben hemen sanki olanların çok yanlış olduğunu dşünüyormuşum gibi başımı yere eğip iki yana sallamaya başladım. kadın tekrar rahmi'ye döndü, "siz hangi hakla bizim paralarımızla aldığınız bu denizaltıları, arabaları falan görmemiz için bizden para alıyorsunuz emperyalist mahluklar" diye carladı. rahmi metanetinden hiçbir şey kaybetmeden, "bakın hanfendi beni bu civarda herkes tanır, ben kırk senelik esnafım burada, yanlış konuşuyorsunuz" dedi. ben bu sefer rahmi'yi onaylarcasına başımı aşağı yukarı salladım. "bu dükkan sayesinde kaç ailenin karnı doyuyor, kaç çocuğun üşümemesi için sırtına gocuk alınıyor biliyor musunuz siz? ben sizden daha büyük sosyalistim ona bakarsanız. kaç kişiye iş verdiniz, aş verdiniz de gelmiş burada, kırk yıllık esnaflık geçmişime laf ediyorsunuz" diye devam etti rahmi. ben başımla onaylamayı geçmiş, artık hafifçe araya girmiş, "ya tamam abi boşver" dercesine omuzlarından doğru çekiyordum rahmi'yi. "ya bırak kaba, haksız mıyım? yanlış mı söylüyorum?" dedi. "yok abi olur mu çok doğru konuştun" diyerek çekiştirmeye devam ettim. bir yandan da "hanfendi siz de daha fazla uzatmayın, adamın mekanı sonuçta istediğine gezdirir, istemediğine gezdirmez, bu ülkede kanun var, mahkeme var, savcılar var" dedim. tam rahmi, "çok doğru dedin" derken kadın, "nerden onunmuş allahın bi kerem" deyince, önce rahmi, sonra ben, sonra bizden güç alan bekçiler makarayı koyverdik. "hay allah elliyedi yıldır bu argümanı duymamıştım" dedi rahmi. "sen yine iyisin ben nerden baksan altmışbir yıldır duymadım rahmicim" diye abarttım hemen. fakir kadına sırf bizi güldürdüğü için bir istisna yapıp o gün bedava gezebileceğini söyledi rahmi.
yani demem o ki fakirler, eğer ki biz zenginlerin gönlünü eylerseniz bedava da gezebilirsiniz bu müzeleri.
taburelerimize döndüğümüzde, "istanbul'da ticaretin de tadı kalmadı be rahmi. aslında en güzeli güneyde salaş bir bar açmak" dedim. sıkoçlarımızın üzerine kola eklemek için açtığı ikibuçuk litrelik kola kapağından bir şey çıkmış mı diye bakmak için yakın gözlüklerini kılıfından çıkarırken, "valla haklısın kabacım, en güzeli o" dedi rahmi.
: )))))))))))))))))))))
KABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMENİZİ GÖZDEN KAÇIRMADIK! MERHABA UMUT SARIKAYA!
HOŞGELDİN GELİŞMEKTE OLAN BLOGUMUZA. YAZILARINIZI HER DAİM BEKLERİZ EFENİM. UĞUR'A DA SELAM. O DEDİĞİ HATUNLA KONUŞTUM, ANLATIRIM SONRA OK? HADİ BYE. GÖRÜŞÜRÜZ PERŞEMBE GÜNÜ.
SAYGILAR,
T&T
duydum ki forbesin gelişmekte olan bloglar listesinde üst sıralardaymışsınız dayanamadım geldim hemen. uğur da gelicek ama faikle uğraşıyo şu an bir yetele vermemek için.
sevgiler
kaba
tinerciler ve yoldan geçen göbeğini kaşıyan adamlar girmesin diye paralı yapıyorlar. 5-10 lira sokaktaki vatandaş için değerli olduğundan (an az 3-7 kere otobüse binebilir, akbil kullanırsa bu sayı artar) ilgilenmeyen müzeye girmemiş oluyor. böylelikle avamı kucaklayan bir yarı elit güruh oluşturuluyor müzenin içinde, atmosfer korunuyor. yani "kamil bak bakim kaç yapıyomuş bunnar o zaman lan, bizim şahin bile daha hızlı amına koyim ekikiki satmayalım da on sene sonra müze açarız" gibi, "yata bak lan kim bilir kaç paradır amına koyim, götümüzü siktirsek bunun direğini alamayız ölene kadar, hadi gidelim iftara az kaldı" gibi muhabbetler olmuyor. "bu shelby'nin 68 modeli, nefis, asıl 69 bir efsane ama bundan sadece 13 tane üretilmiş hacım ve bir tanesi karşımızda! süper olay!" oluyor, "cilası orijinal değil bu yatın, ışıl ışıl gözüksün diye restore ederken orijinalini bozuyorlar selim'cim" oluyor. servet düşmanı olduğumu bilirsiniz ama evime hangi tipin girmesini isterdim diye düşününce, dilimle kılların arasından sıyrılıp rahmi'nin memeucunu dilleyip dikleştirebilirim. hülasa müzeye giriş ücreti, kapıya iki yarma dikip "giremezsin arkadaşım" çekmenin sanatçası, elitçesi oluyor.
bu arada blogunuzu "yarram" ile ilgili sonuçlara bakarken google'da buldum ve çok hoşuma gitti artık hep gireceğim. umarım çabuk gelişirsiniz sevgiler.
Sevgili radioheadbanger,
Öncelikle siteme hoşgeldiniz. Sonralıkla yani siz diyorsunuz ki "Müzeler fakirler için değildir zaten yarram! Onların ne işi var müzelerde? Zaten anlamazlar kırar dökerler abuk subuk geyik yapıp çıkarlar."
Hımm hiç böle düşünmemiştim. Bunları düşüneceğim. Haklı olma ihtimaliniz gittikçe büyüyor.
Blogumuzu bulma tarzınıza gelince inanın dertlendim burda. Ama siz neden "yarram" kelimesini aratıyorsunuz ki kuzum gugılda? alksdjhlkajsdasd
Saygılar,
t&t
meraba ben kendime zenginlere özgü gezecek müzeler ararken buldum bu blogu. ve hemen şunu sormak istiyorum redyohedbengıra: "bütün müzelerde araba, buzdolabı felan mı sergileniyor zannediyorsunuz siz kuzum? misal bazılarında dali, bazılarında o düşünen adam heykelini yapan adam (aslında o heykel çük kadarmış benden duymuş olmayın) felan sergileniyor. ve ben hiç sanmıyorum ki bir fakir "lan bizim şahin bile bu heykelden daha hızlı gidiyo ekikiki" desin. lütfen laflarımızı tartalım yarram aramaya devam lsdkfjldskfjlsdkjflsdf
tabii ki yanlış bir bakış açısı. neye göre, kime göre?
adam bir hizmet veriyor (gerek müzecilik hizmeti olsun, gerek yemek hizmeti ya da sex hizmeti) bunun karşılığını istiyor.
burdan şu noktaya gelelim, siz de bir hizmet veriyorsunuz. nedir bu? bilok hizmeti. eee hani para? neden almıyosunuz? neden demiyosunuz okudun kardeşim bu yazıyı ver 10 kaat? sizler gibiler yüzünden bilok emekçileri para kazanamıyo ve o müzelere gidemiyo. aslında emekçi demişken genç şair sinan' ı da anmadan geçmeyelim, isteyelim o da yazsın bize bi şiir. ona da parasını ödeyelim.
son kez şunu belirtmeden geçemicem, siz müptezel beleşçi bi bilok yazarısınız ve shame on you.
yazılarınızı da severek okuyoruz. hiç bitmesin, günler geceler hiç geçmesin istiyoruz.
saygılarımızla
Şu ana kadarki anket sonuçları :
Zenginler hayvan gibi önde, fakirlere fark attı! Müzelerin giriş ücretleri zamlanır bu gidişle.
Saygılar,
t&t
Seçim sandığı
araba sergisi gezmem. ayakkabı, takı, elbise sergisi olsa gezerim.kredi kartına taksit yapıyorlarsa, girerim. bu kadar da netim. hem o ''seçkin'' zengin adam zati avrupa'ya gidip istediği sergiyi gezer, ona bir şey fark etmez. sen esas gidemeyene gezdiriceksin bu sergiyi. hem biz fakiriz ama cahil değiliz ki allah allah. ben de biliyorum. ressam var bi tane picasso. hep, töbe estagfurullah, yamuk adamlar çiziyor
fakirler üzülmeyin!!!11
daha açılan sandık sayısı az oğlum istanbul açılınca belki düzelir :(((
o değil de dün ömer çelakıl seda sayan'ın programında zenginler cennete giremez demiş :(((
Sevgili kaba,
Fakirler yaklaşımı biraz ayıp kaçıyor. Lütfen seviyeyi düşürme! "Alım gücü düşük insan" betimlemesini kullan o talihsiz kelime yerine.
Saygılar,
t&t
Yorum Gönder