Evet sevgili Türk kültürü duayenleri bugün karşınıza yine bir kültür gezisi yazısı ile çıktım. Neden? Çünkü araştırmayı ve araştırma sonuçlarımı insanlarla paylaşmaya bayılıyorum sonra ayılıp tekrar bayılıyorum.
Şimdi gelelim konumuza. Efendim çocukluğumdan beri duyarım bunu ben. Türkler dünyanın en misafirperver insanlarıdır, Turistler misafirperverliğimize bayıldı felan diye. Helga Türk erkekleri çok yardımsever dedi diye haberler çıkardı gazetelerde. (Zamanla bu Helga Olga'ya evrildi ki sanıyorum konu evrim videokaset döneminin sonuna tekabül eder.) Hatta bunları güzelim fotolarıyla süslerlerdi. Misafirperverliğimizden deliye dönmüş Helga bikinisinin üstünü atmış ve domalmıştır. Az bakmadım bu fotolara küçükken. Gururum okşanır ve kabarırdı bu fotolara bakarken. Misafirperverliğimizle gurur duyardık. Lakin ben büyüdükçe bu işin aslı nedir diye içime bi kurt düştü ve düşünmeye, somut veriler ışığında bilimsel sonuçlar almaya karar verdim. Başladım yürümeye bir de baktım yine baştayım! Yürüyen merdivende ters istikamette yürümeyi bırakıp, normal yolda yürümeye devam ettim. Ve ilk donelerle karşılaştım. İşte results :
Kimdir bu misafirperver denilen Türkler? Öncelikle bunları sorgulamak lazım gelir. Misal siz Kaçkarlara tırmanıyorsunuz. Yolda perperişan harap bir köy görüp duruyorsunuz. Sonra burada yaşayan insanlar da size ekmek veriyor çay veriyor. Biz de deliye dönüyoruz sevinçten bak bak insanımız nasıl da misafirperver diye. Ama zaten bu insanların ekmek ve çaydan başka bişeyi yok. Yahut Batmanın bir köyünde susuz kaldınız. Bi kapıyı çalıp su istiyorsunuz. O kapının sahibi size su veriyo ama ek olarak yine ekmek ve çay veriyor. Çünkü onun da ekmek ve çaydan başka bişeyi yok. Ama siz yine tura çıkıyorsunuz sevinçten nası da ağırladı beni bi ihtimam bi özen diye. işte insanımız diye saz çalınır fonda. Ya da örneği değiştirelim. Diyelim siz gidip Yeniköy de bi yalının kapısını çaldınız. Çok susadım bi su verir misiniz dediniz. Anında götünüzden evin köpeği ıssırır. Evin bekçisi de azını yüzününüz dağıtır. Yahut o kadar uzağa gitmeyin. Beşiktaş da bi apartmanın kapısını çalın. Çok açım sevgili Türk. Bana yemek verir misiniz deyip gülümseyin. Deyin bakalım neler oluyor görün? Eeee? Hani Türkler misafirperverdi amına koyim? Nasıl iş bu?
Demek ki misafirperverlik denen nane mülkiyet eksikliği ile beslenen bir olgudur. Açıkçası dünyanın her yerinde, fakir halkın yaşadığı bölgelerde herkes misafirperverdir. Zaten hiç bir şeyi olmayan insanlar paylaşır tabi ki elinde ne varsa. Yani adamın zaten hiç bişeyi yok sana bi bardak çay verse, sana bir urup ekmek verse ne olur vermese ne olur. Ama gel gör ki parası olan, bir sürü alet edevatı olan kişiler asla paylaşmaz. Kafasında o alet edevatın devamlılığı, bağlantıları ile dolu komplike bin türlü plan döner durur. Sikerim misafirperverliği derler. Bu ekmek bana lazım der. Çayı da ben içecem der. Çay biterse gidip çay almam lazım der. Durduk yerde çay alırsam kredimi ödeyemem der. Kredimi ödeyemezsem kredibilitem düşebilir der. Beti benzi atar kredibilitesi düşme ihtimali olan insanın. Hayıflanır sararan benzine, suratına kapatır kapıyı allah versin diye. Oysa fakir köylüye kredibiliten yerlerde sürünüyor deseniz aynı bizim küçük oğlan gibi demek ki der. Çay dökim içen mi der.
Dolayısıyla final olarak demem o ki kimse misafirperver değildir, böyle bir gen yoktur. Aslolan paradır. Parası olan adam misafirlerini seçer, parası olmayana tüm bir dünya misafirhanedir. Bunun dili, dini, ırkı yoktur. Netameli günler dileriz...
26 yorum:
sayın travis ve sevgili tyler;
garip bir tesadüf sonucu bendeniz de blogumdaki son zırvamda genlerden bahsetmiştim. gen teknolojisi başdöndürücü bir hızla yürüyen merdivenlerden koşarak çıkıyor. dikkat edin de essex'teki bilim adamları misafirperverlik genini buluvermesinler! o zaman blog alemlerindeki kredibiliteniz düşer maazallah!
saygılar..
Sevgili vaziyet,
Açıkçası Essex böyle birşey bulursa ben haklı çıkarım. Onlar haline yansın derim ben. Onlar derken misafirperverlerden bahsediyorum.
Saygılar,
t&t
bu yazınızla boruyu döşemizsiniz t&t durden.
konuyla çok alakalı değil ama akşam vakti milletin park etmiş arabalarını çizdiğini ifade eden bir tanıdığım, araba sahibi olduğunda kesinlikle garajın şart olduğunu yoksa sokakların it-serseri dolu olduğunu belirtmişti.
Sevgili gregor samsa,
Teşekkürler : )
İşte mükemmele çok yakın bir örnek. Tam da demek istediğim şey vücut bulmuş örneğinizde.
Yalnız umarım o arkadaşınız Şişli bölgesinde oturmuyordu 2002 yıllarında!!! Eğer oturduysa telefon ve isim alayım eheheh
Saygılar,
t&t
yani kısaca misafirlerime bok gibi davranırım diyorsun.
mülkiyetle alakalı olduğunu sanmıyorum. daha çok ihtiyaçla alakalı. eğer insanlar ihtiyaçlarını dışardan karşılayabiliyorlarsa misafirperverliğe gerek yok. karşılayamıyorlarsa başkalarına ihtiyaç duyuyorlar.
mesela 1950 lere kadar istanbulda umumü tuvalet yokmuş. sıkışan halk bir evin kapısını çalar, ihtiyacını orada giderirmiş. ama umumi tuvaletten sonra buna gerek yok. çünkü ihtiyacını karşılar bir şekilde. veya su örneği vardır. yine 1950 lere kadar susayan gider birinin kapısını çalar, bir bardak su istermiş. şimdi şişe su var, ne gerek var ki?
keza adam gezgin. köy köy geziyor. salak olduğu için yanında su falan yok. gider ihtiyacını bir köyden karşılar. çay bile içer. otel olmadığı için o köyde bile kalabilir(ben yaptım, oradan biliyorum).
yani sonuçta özel mülkiyetle pek alakası olduğunu sanmıyorum. ihtiyaçları karşılayabilmekle alakası olduğuna inanıyorum. sonuçta köylünün 150 dekar tarlasını almıyor, veya yalı sahibinin yalısını.
Sevgili maynard,
Yazının neresinden böyle bir hükme vardın merak ettim ?
Sevgili gerisi önemli değil...,
Keşke 1951 de İstanbulda umumi tuvalet açsaymışım : (((
Saygılar,
t&t
sevgili travis ve tyler durden,
eğer bir şeye talep varsa, muhakkak onu karşılayacak birileri çıkar değil mi? napalım, kader değil, sanayi toplumu. artık para vermeden banklarda bile oturamıyorsunuz. oturduğunuzda birileri size bir şeyler satmaya çalışıyor. kapitalizm cami içlerine kadar girdi. kaçınılmaz son buydu sanırım. kapitalizm uykunuzda bile sizi rahat bırakmıyor. bu yastıkta uyursanız daha rahat uyuyacağınızı söylüyor. ama 1951 olmasa 2009 olacaktı. değişmeyecekti bence. 2012 yi bekleyin, az kaldı :)
ibrahim tatlıses, pezevenklerin elinden kadın kurtrıyormuş. çakma travis bickle olmuş. ünvanınızı onunla paylaşmak zorunda kaldığınız için derin üzüntü duyduğunuzu düşünüyorum! sıkmayın canınızı, siz bir tanesiniz:)
Sevgili gerisi önemli değil...,
Bence İbrahim Tatlıses önce kendini kurtarsın ehehhe
Sevgili Cindy Vortex,
Ne demek istiyorsunuz hiç birşey anlamadım ?
sevgili travis:
yok ben anlatamadım. şöyle desem you are the "pop of king"
siz anlamasanızda ben de yazdıklarınıza yorum falan yapsam olur mu? gibi bişeydi söylediğim.
thanks and regards,
Kim size yorum yapmayın dedi ?
merhaba ;)
uzun süredir bloğunuzu takip ediyorum fakat yorum yapmayıp "kuğl" davranıyordum. Böylece bloğunuzu takip eden kızların dikkatini çekeceğimi umuyordum hep. Fakat bu gerçekleşmedi ne yazık ki. :(((8
Sözüm şu ki; misafirperverlik konusunda gerçekten çok yerinde bir araştırma yapmışsınız. Fakat yurtdışındaki AVRUPA (yurt içindeki avrupa farklı) misafirperverlik konusunda gerçekten afedersiniz ama tam bir g.tveren olmuş.
Neyse kızlar umarım sizin dikkatinizi çekmişimdir. :)))9
slm kızlar :D
asdjuhasduhasd
sevgili t&t yani sizde istanbul da yaşayan malı mülkü yerinde (ulan karı tarifi gibi oldu ama neyse) kentsoylu birey olarak bir şey paylaşmam demişsin ya oradan...
bu konu hakkında "adamın biri misafirliğe gitmiş, kapıya kadar geçirmişler" diye bi atasözü bile var. ben diyom atasözleri hala işlevsel diye ama kimse inanmıyor...
Fakir adamların vergi kaçırmaması da pekala bu şekilde açıklanabilir. Düşün kodamanların elindeki paradan da mütevazi vatandaşımızın cebinden de aynı oranda vergi kesiliyor. Kodamanın ödeyeceği tutar milyon liraları bulduğu için kaçırıveriyor. Oysa mütevazi vatandaşımız kuzu kuzu ödüyor vergisini harcını.
Aslında paranın insanı değiştirdiği fikri sümme yalan. Paralı insanlar vardır bir de parasız insanlar. Bu açıdan bakmak lazım olaya.
Sevgiler saygılar benden olsun :)
Peki ya misafire hanımını ikram eden eskimolar? Şimdi onlar dünyanın en asil insanı mı? Kadınlar heryerde?
Zengin eskimolar ne yapıyor?
Bu ananeyi sürdürüyorlar mı?
Ananeyi.Ananiyolayiee-e.
Sevgili hamdi vizyonuyok,
İşte tüm atalarımıza güvenmemek lazım, bazı atasözleri tuzak resmen bence.
Sevgili Kültür Türkü,
Bence sen de haklısın diye düşündüm bilmem yanlış mıyım?
Sevgili aşkın,
Eskimolar Türk değil en azından bence. Dolayısıyla onlar hakkında yorum yapmak bana yakışmaz.
Saygılar,
t&t
Sevgili trexxxXx,
Actually hoşgeldin, ben eminim tüm hatunların ilgisini çektin. Ayrıca kasjhdkjahlsd
Saygılar,
t&t
misal ben, böyle elleri kolları hediyelerle dolu gelen misafire acaip perverimdir. mühim olan bu bence. eğer ki bir misafir, bizi hediyelerle şımartıyorsa (bkz: kendini şımartmak) işte o misafire özel harmanım olan çaydan ikram ederim. ama yok, her şeyi benden bekleyen, duyarsız bir piçse misafirim, işte o zaman musluk suyu bile göremez benden. televizyonu görmeyen tarafta bi sandalyeye oturturum piçi, ben de mis gibi izlerim lig tivimi. gebersin ibne!!! bi de böyle sanki beşiktaş sürekli pozisyona giriyomuş gibi hep heycan yaparım. ne bilsin fakir piç aslında beşiktaşımızın bok gibi top oynadığını :(((
Sevgili kaba şimşek,
Müsaade edersen seni hem done hem de kanıt olarak kullanmak istiyorum? bazen de kobay. Ok mi?
Fransızların da blogumuzu takip etmesi ziyadesiyle gururlandırdı bizi : )
Mersiii
sevgili t.a.t
su 2003 yili yarismasinda hangi aday 1. olmus , bir fikriniz var mi? hayir 6 numara degilse kesicem kendimi o yuzden :(
generic lipitor online pharmacycanadian meridia pharmacy
[url=http://www.bebo.com/buylevitraonline1]buy online levitra cialis viagra[/url]
Yorum Gönder