5 Eylül 2008 Cuma

LASTİĞİ GEVŞEK AŞÖRTMEN...


O gün odamda oturmuş evde hayvan beslemenin sakıncalarını düşünüyordum. Hayvanları habitatlarından koparıp dört duvar aralarına hapsediyorlardı. Hayvanları bir eşya gibi kullanıyorlardı. İnanılmaz acımasız ve sevgisiz bir yaklaşımdı bu. Derhal odamdan çıkıp salonun yolunu tuttum. Ailemle konuşmak istediğim çok mühim bir mesele vardı çünkü.

Aşörtmenimi çekiştirerek salona girdiğimde annemle babam şaşkınlıkla bana baktılar. Annem “Gel oğlum otur” diyerek gülümsedi. Babam da doğrularak bana yer açtı koltukta. “Yok anne. Çok fazla kalmayacağım. Bir karar verdim. Evde hayvan beslemek istiyorum” dedim. Annemin yüzü bir yunus gibi mutlu bir şekilde babama döndü. Babamın yüzü de bir deniz feneri gibi ışık saçıyordu. “Tabi oğlum. Hemen gidip bi kedi köpek yavrusu getireyim. Beslersin.” dedi babam. “Yok baba. Teşekkürler ama benim evde beslemek istediğim hayvan başka.” “Ne istiyorsun oğlum söle? Muhabbet kuşu mu? Yoksa papağan mı?” Diyerek gülümsedi annem. Babam ayağa kalkmış elleri ile omuz başlarımdan tutmuş sevgi ile beni dinliyordu. Babam da sordu “Ne istiyorsun oğlum? Hangi hayvanı?” “İstediğim havyan Komodo ejderi...” Babamın ilk önce göz kapakları ayrıldı, kaşı havaya kalktı. Yüzündeki gülümseme yavaş yavaş kaybolurken kaşı da aşşa indi. Kollarını da omuz başlarımdan çekti. Hızlı bir hareketle sehpanın üzerine uzanıp bir sigara alıp, yaktı. Uzaktan bana bakıyordu. Sigarasını yavru bir keçinin annesinin memelerinden süt emmesi gibi emiyordu, vantuz gibi. Annem “Ne ejderi olm? O nasıl hayvan” dedi ağlamaklı. “Şu an dünya üzerinde yaşayan en olağanüstü hayvan anne belki de bir dinozor. Bunu kimse bilemez. 4 metre boyu var. Ve ağzındaki salyasında her an 40 ölümcül bakteri yaşıyor. Ve aynı zamanda panzehirini de kendi içinde taşıyor. İnanılmaz bir hayvan. Bana en yakışan hayvan o bence. Mükemmele çok yakın bir çift olacağımız şüph...” Kes lan!!!!!!!! Hala konuşuyor. Ne anlatıyorsun lan sen lavuk? Ejderha alayım istersen sana ha ister misin?” “Aslında kesin isterdim ama nesilleri tükendi baba. Çok teşekkürler...” “ Töbe yarabbim yahu! Lan oğlum sen delirdin mi?! İnsan gibi bişey istesene! Ne komodosuymuş ejderiymiş!” “ Usain Bolt o zaman. “ “?????” “İnsan istersem Usain Boltu isterim. Bakkala kadar yarışırız ya da koridor da olur. Start hakemi emrinden çıkma çalışması yaparız. Bence koridor yeterli uzunluğa sahip konu çalışmalar için. Ranzada alırız benim odama. Usain altta ben üstte yatarız. Sence de öl...” “Siktir git lan odana! Delirttin beni yine!Allahın manyağı ya!”




Odama gittiğimde kendimi Usain Bolt ile bakkala giderken hayal ettim. Benim elimde bir tasma, tasmanın ucunda muhteşem bir komodo ejderi. Yürüyoruz. Aniden “Bakkala kadar yarıııııııış!” diye bağırıp depara kalkıyorum. Usain yanımdan fişek gibi geçiyor. Zavallı komodo ejderim ise arkamda deli gibi koşmaya çalışarak bana yetişmeye çalışıyor. Usain ve ben bakkalın önünde sevgi ile onu bekliyoruz. Badi badi sürünerek geliyor yanımıza. Usain altın, ben gümüş, komodo ejderimiz de bronz madalya kazanıyordu. Sarmaş dolaş oluyoruz üçümüz. Mahalleli bize gıpta ile bakıyor. Böylesi bir üçlüyü tarih yazmadı. Bunları düşünürken uyuyakalmışım. Uyandığımda aklımda tek bir fikir vardı.



Aşörtmenimi sıyırıp çıkardım bacaklarımdan. Tüm çıplak vücuduma japon yapıştırıcısı sürdüm. Sonra da yere yeşil ile gri renkli kağıtlar, leblebiler, fasulyeler, kırık fındık fıstık ceviz kabukları serpmiştim. Komple onların üzerinde devrildim durdum bir süre. Küçük bir leopar yavrusu gibi şendim. Ellerim ve ayaklarım havada bir o yana bir bu yana salınıyordum. Özellikle sırtımın her bir santimetrekaresine bir şeyin yapışmasını sağladım. Daha sonra kollarımın üst taraflarına bacaklarıma her yerime kendim yapıştırdım. Hamurdan yaptığım tırnakları el ve ayak parmaklarıma takıp kahverengiye boyadım. Göğsüme de annemin ruju ile Jamaica yazdım. Aynada kendime şöyle bir baktım. Resmen bir komodo ejderi olmuştum. Çok mutluydum. Ağzıma da küçük bi çatal almıştım. Dilim olarak kullanıyordum bunu da. Koridora çıktım.

Koridorda sürünerek ilerliyordum. Ağzıma doldurduğum aseton, calgon, pril, tuz ruhu, omomatik biraz rahatsız ediyordu ama önemli değildi. Salyamın ölümcül olması kaçınılmaz bir gereklilik idi. Arada ağzıma çatalı sokup sallıyordum. Annem beni gördüğünde salon ile mutfak kapısının 2 metre uzağında sürünüyordum. İnanılmaz bir çığlık atıp babamın ismini haykırdı. Annem sevinsin diye çatalı aşşa yukarı bi kaç kere sallayıp gülümsedim. Babamın salon kapısına gelmesi 1 saniye bile sürmemişti. “Tebrikler baba! Usain Bolt bile gelemezdi bu kadar çabuk!” demek için dilim olan çatalı ağzımdan alırken, ağzımdaki karışım inanılmaz midemi bulandırdı. Köpürmeye başlayıp, kusmaya başladım. Aseton ve tuz ruhu hiç iyi gelmemişti. En son “ Komodo ejderleri dünyanın en mükemmel hayvanlarıdır. Keşke de kankam olsalar” dediğimi hatırlıyorum. Kendimden geçtim. Kendimden geçerken yanımdan fırtına gibi Usain Bolt geçti. Ellerini iki yana açmış bana gülümsüyordu. “Kesin dünya rekoru bu dostum...” dediğimi belli belirsiz hatırlıyorum...

17 yorum:

Adsız dedi ki...

uzun gelen bir ayrılıktan sonra yine macera dolu, yine hayal dünyasının sınırlarını zorlayan bir hikaye olmuş. olimpiyatlarda hikaye dalı olsa bence altın madalyayı alırdınız. tebrikler travis ve size de tyler durden.

Travis and Tyler Durden dedi ki...

Çok teşekkürler erece : )

Elimizde olmayan nedenlerden ötürü bir süre ihmal ettim blogu ama döndüm artık, buralardayım.

Saygılar,
t&t

Adsız dedi ki...

çok hoş bir yazı ve mükemmele çok yakın bir babanız var... biraz fevri ama zamanla belki o da size rakip çıkabilir?

bu olabilir:)

aşkın dedi ki...

Eğer komodo ejderi yerine varan denseydi kuşak çatışmasının önüne geçilecekti.

Adsız dedi ki...

"Ağzıma doldurduğum aseton, calgon, pril, tuz ruhu, omomatik biraz rahatsız ediyordu ama önemli değildi. Salyamın ölümcül olması kaçınılmaz bir gereklilik idi. Arada ağzıma çatalı sokup sallıyordum. Annem beni gördüğünde salon ile mutfak kapısının 2 metre uzağında sürünüyordum"

ahahaa

Adsız dedi ki...

işte travis bu, işte tyler bu... fevkalede bir dönüş olmuş, kucak dolusu tebrikler... spor ve hayvan sevgisinin birarada anlatılmasının mümkün olduğunu gördüm ve çok mutlu oldum. bir de soru: geçen ayın anket sonuçları ne zaman yayınlanacak acaba? ben teyze oğlu'nu işaretledim. teşekkkürler, iyi günler.

pink plastic jesus dedi ki...

blogu açıp yeni yazılar göremeyince dehşete düşme anlarımın son bulduğu yazı oldu kendileri.lastiği gevşek aşörtmenler favorim sanırım.

Travis and Tyler Durden dedi ki...

Sevgili aşkın,

Varan ? Anlamadım


Sevgili chnnt,

Sanmam. O aşörtmen herkese olmaz ehehhe



Sevgili gofret beyin,

O anketin sonuçları aşağıda açıklandı. ohoooo hiç iyi takip edemiyorsun sitemi. Bu gidişle gelecek sene de aynı yazıları okuman gerekecek. Sınıfta bırakacam seni bak!!


Sevgili Shateiel,

Benim de favorim LGA sanırım : )



Ve diğer sevgili sayınlarım,

MERHABA!!!

aşkın dedi ki...

Abi bunu bana yapma!
Komodo ejderlerinin diğer adı da ''varan''dır!
Hayalkırıklığım genişliyor.

Travis and Tyler Durden dedi ki...

Sevgili aşkın,

Hayalkırıklığının sürekli genişlemesi inan benden kaynaklanmıyor çünkü büyüyorsun, olgunlaşıyorsun.

Sonralıkla sana samimi bir soru sormak isterim, koskoca komodo ejderi tanımı dururken bunca heybetli hayvanlara "varan" demek senin içine siniyor mu? Varan ne ya? Varan bildiğin saatte 70 km hız yapıp sürekli kaza yapan bi otobüs firması bu ülkede. Açıkçası ben hazmedemiyorum. Ya sen ?

Saygılar,
t&t

mariadebonne dedi ki...

Sevgili triv,

Bence bu hikayeler evlenmek için belediyeye başvuran çiftlere kitapçık olarak hediye edilse, doğum kontrolü adına çok büyük ilerlemeler kaydedilebilinir.

İlgi ve bilginize

Maria

aşkın dedi ki...

Olur mu abi
Varan bizden bir kelime senin de dediğin gibi.Daha iyi duruyor.
Şimdi ''Bruce Lee Butik'' var diye efsaneyi bir çırpıda silelim mi yani?

Travis and Tyler Durden dedi ki...

Sevgili Maria,

Bugüne kadar aldığım en garip yorum seninkisi. Kimse daha önce "yazıların doğum kontrol hapına benziyor" dememişti.



Sevgili aşkın,

Bi kere girişim komple yanlış. Bruce Lee hiç bi zaman bişey giymez ki? Çıplak vücudu altında da siyah ya da beyaz bol karateci aşörtmeni. Ya da butik dediğin şey sadece bol aşörtmen satıyor ki batmaya mahkum gibimsi.

Saygılar,
t&t

Adsız dedi ki...

benim de komodorum vardı küçükken. saygılar

Travis and Tyler Durden dedi ki...

64?

Adsız dedi ki...

bir adet turp gibi erkek komodor ejderim var..çifleştirmek isterseniz çifleştirmek isterim

Travis and Tyler Durden dedi ki...

Sevgili komodor babası,

Nasıl bir cins bu komodor anlayamadım ki ben? Açıkçası biraz ürktüm. Kırma mı bu?

Saygılar,
t&t